İlk telefon görüşmesi 146 yıl önce bugün gerçekleştirildi

Günümüzde artık ayrılmaz bir parçamız haline gelen telefon ile ilk görüşme 146 yıl önce bugün gerçekleştirildi. Graham Bell’in ilk telefon konuşmasını gerçekleştirmesinden bu yana telefon teknolojileri ve iletişim oldukça değişti. İşte 146 yıl önce Graham Bell’in çalışma odasından çıkıp bugün cebimize giren telefonların tarihsel serüveni…

BİLİM-TEKNOLOJİ 10.03.2022, 16:10 10.03.2022, 16:15
İlk telefon görüşmesi 146 yıl önce bugün gerçekleştirildi

Günümüzde cep telefonu en çok kullandığımız aygıtların başında yer alıyor. Ünlü girişimci Elon Musk’ın da ifade ettiği gibi cep telefonlarını kullanmaya o kadar çok alıştık ki artık bir siborg canlı gibi yaşıyoruz. Banka işlerimizi cep telefonları ile hallediyoruz, notlarımızı cep telefonuna alıyoruz, anılarımızı cep telefonları ile ölümsüzleştiriyoruz ve iletişimimizin büyük bir kısmını ya “Alo” diyerek ya da sosyal medya uygulamaları üzerinden gerçekleştiriyoruz. Bu haberi de telefonunuz üzerinden okumanız muhtemel çünkü istatistikler haberlerin yüzde 90’ından fazlasının telefonlar üzerinden okunduğunu gösteriyor. Telefonların artık ayrılmaz bir parçamıza dönüştüğünü söyleyebiliriz. Peki telefonun cebimize kadar giren süreci nasıl yaşandı?

Tarihteki ilk telefon görüşmesi

Tarihteki ilk telefon görüşmesi 146 yıl önce bugün yapıldı. 10 Mart 1876 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin Boston kentinde, icatlar geliştiren ve dönemin önemli isimlerinden olan Alexander Graham Bell asistanı Thomas Watson ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi. Bell telefon testleri sırasında diğer odada bulunan asistanını telefonla arayarak "Bay Watson, buraya gelin, sizi görmek istiyorum," dedi. Watson yan odada deneysel telefonun diğer ucunda yer alıyordu.

Morse teknolojisine oldukça benziyordu

Bell, 1875 yılında akustik bir telgraf geliştirdi ve bunun için patent başvurusunda bulundu. Patentin kabul edilmesinden bir yıl sonra ünlü mucit telefonu işlevsel hale getirmek için çalışmalar yürüttü. Amerikalı bilim insanının icadı aslında Samuel Morse tarafından geliştirilen elektrikli telgraf ile aynı çalışma prensibine sahipti. Ancak Bell’in icadında farklı ses dalgaları sembolik işaretler yerine elektrik sinyalleri olarak kodlayarak insan sesini doğal olarak iletmeyi hedef alıyordu.

İlk telefon hatları

İlk telefon görüşmesinin ardından telefonu daha işlevsel hale getirecek çalışmalara başlanıldı. 1877 yılında Boston ve Somerville kentleri arasında ilk telefon hattı kuruldu. Bu artık insanların birbirilerinin yanında olmadan uzaktan iletişim kurabilmesi anlamına geliyordu. İlk denemeler başarılı oldu ve sonraki yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde telefon hatları yaygınlaşmaya başladı. 1880 yılına gelindiğinde, ülkede ahşap direkler üzerinde taşınan uzun kabloların hat sayısı yaklaşık 50.000'e kadar ulaştı.

İlk kıta sohbeti

Graham Bell ilk telefon görüşmesinden yaklaşık 40 yıl sonra 1915 yılında ABD’nin Kaliforniya eyaletinde düzenlenen Panama Pasifik Fuarı esnasında ilk kıtasal telefon görüşmesini gerçekleştirdi. Bell bu görüşmeyi de yine yardımcı Watson ile gerçekleştirdi. New York’un batı kıyısında bulunan başarılı mucit San Francisco’daki eski asistanını aradı ve bu görüşme de başarıyla gerçekleşti. Böylelikle 40 yılın ardından eski 2 dost ve ekip arkadaşı bir kez daha dünyayı etkileyecek bir çalışamaya ortak olmuşlardı. Bu konuşma da yine kablolu hatlar kullanarak gerçekleştirilmişti.

İlk kıtalararası görüşme

İlk kıtalararası telefon görüşmesi daha önceki konuşmalar gibi kablolu hatlarla değil, radyo frekansları kullanılarak gerçekleştirilmişti. 7 Ocak 1927 tarihinde Evelyn Post Genel Müdürü Evelyn Murray ve American Bell Telephone Company Başkanı Walter S. Gifford, New York ve Londra arasında yapılan ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi. Ancak kıtalararası telefon görüşmeleri bir süre askıda kalmak zorunda kaldı. Okyanusun altına telefon kabloları döşemek son derece maliyetli olduğu için, 1956 yılında İrlanda ve Kanada'nın Newfoundland bölgesi arasında okyanus ötesi ilk hat kurulana kadar kablolu telefon görüşmeleri yapılamadı.

Uzay teknolojisi devreye giriyor

Yıllar geçtikçe uzaktan iletişimde daha farklı teknolojiler kullanılmaya başladı. 2. Dünya Savaşı’nın ardından süper güçler güçlerini uzaya da taşımaya başladılar ve uzay çalışmaları büyük bir hız kazandı. Bunun belki de bir yan etkisi olarak 10 Temmuz 1962 tarihinde NASA ilk iletişim uydusu olarak bilinen Telstar 1’i uzaya fırlattı. Bu uydu telefon görüşmelerine sağladığı avantajların yanı sıra televizyon yayınlarının da ilk kez uydu üzerinden aktarılmasını mümkün kıldı. Böylelikle dünya üzerindeki iletişim artık kablolar ya da radyo frekansları ile değil uzay teknolojileri ile yönetilmeye başladı.

Kablosuz telefonlar

İlk kablosuz telefonlar 1970 yılında çalışma frekanslarının dar olması nedeniyle ortaya çıktı. İlk telefon görüşmesinden tam 100 yıl sonra 1986 yılında Federal İletişim Komisyonu, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kablosuz telefonlar için 47 megahertz ve 49 megahertz aralığını tahsis etti. Bu durum cihazların daha geniş frekansa sahip olmasını ve onların uygun fiyatlı ve yaygın hale getirmesini sağladı. Ancak cep telefonlarının günümüzdeki kadar yaygınlaşması için başka yeniliklerin ortaya çıkması gerekiyordu. Bunlardan en önemlisi atmosferde etkin bir şekilde sinyal iletip almaya yarayan hücre teknolojisiydi.

Cep telefonları

Cep telefonu teknolojisi altyapısı, bir karasal bölgede üç alıcı-verici baz istasyonu arasında kurulan bir ağ tarafından oluşturulmaktaydı. Bu istasyonlar, ses, veri ve diğer içeriğin iletilmesi için ortam sağlamak üzere ağa manyetik hücreler sağlıyordu. Her hücre komşu hücrelerde farklı frekansları kullanarak kesintiye izin vermeden veri aktarabiliyordu. 1947 yılında ABD'de Bell Laboratories tarafından geliştirilen cep telefonu ağ teknolojisi, ilk olarak 1979 yılında Japon Nippon Telegraph and Telephone Company (NTT) tarafından Japonya'nın başkenti Tokyo'nun metropol alanlarında ticari kullanıma sunuldu. Japonya'da beş yıl içinde ilk nesil (1G) mobil iletişim ağı kuruldu.

5G’ye giden ağ teknolojileri

Analog 1G hücre teknolojisi, 1990'ların başında dijital hücre teknolojisi ile değiştirildi. İkinci nesil (2G) dijital mobil ağ 1991 yılında ticari kullanım için tanıtıldı. 1998'de NTT, üçüncü nesil (3G) dijital mobil iletişim ağını Japonya'da piyasaya süreceğini duyurdu. 3G, 2002'de Amerika Birleşik Devletleri’nde ve 2003'te Avrupa'da tanıtıldı. 3G'yi 4. ve 5. nesil (4G ve 5G) ağ teknolojileri izledi. 4G ilk olarak 2009'da ABD'de kullanıldı. Halen geliştirilmekte olan 5G ise, 2019'da piyasaya sürüldü.

146 yılda iletişim oldukça değişti

Telefonun 1986 yılında Bell’in çalışma odasından çıkıp bugün cebimize giren serüveni bu şekilde gerçekleşti. Bu süreçte telefonun kendisi olduğu gibi iletişim de oldukça değişti. Artık insanlar telefonda konuşmanın yanı sıra Whatsapp, Instagram, Twitter gibi uygulamalar ile sadece belirli kişilerle iletişime geçmeyip hayatlarını tüm dünya ile paylaşabiliyorlar. Özellikle 2004 yılında web 2.0’ın yaygınlaşması ve Facebook gibi kişisel – global blog sitelerinin yaygınlaşması ile beraber artık sadece tanıdığımız insanlarla birebir iletişim kurmuyor farklı şehir ve ülkelerde yer alan ve hiç tanımadığımız insanlarla da etkileşime geçebiliyoruz. 146 yıl önce küçük bir ihtiyaçtan ortaya çıkan bir yenilik bugün bütün dünyanın birbirine bağlanmasına neden oluyor.

HABERNEDİYOR.COM | TAYFUR BAL - ÖZEL HABER

Yorumlar (0)