İklim değişikliği yeni bir pandeminin oluşmasına neden olabilir

İklim değişikliği çağımızın en büyük küresel sorunlarından biri. Karbon emisyonları her geçen gün artarken iklimin doğaya ve gezegene verdiği zararlar da artık geri döndürülemeyecek bir noktaya gelmiş durumda. Sadece doğaya değil dolaylı olarak insanlara da oldukça zarar veren bu küresel durumun son iki yıldır hayatımızı etkisi altına alan Covid-19 gibi bir pandemiye de neden olabileceği anlaşıldı. Peki, iklim değişikliği küresel bir salgını tam olarak nasıl tetikliyor? Bir sonraki pandeminin nedeni iklim değişikliği mi olacak? Hepsi ve daha fazlası haberin ayrıntısında yer alıyor.

BİLİM-TEKNOLOJİ 12.06.2022, 21:48 13.06.2022, 17:17
İklim değişikliği yeni bir pandeminin oluşmasına neden olabilir

İklim değişikliğinin insan yaşamını ve canlılığını nasıl etkileyeceği tahmin edilen yolların sayısı artmaya devam ediyor. Halihazırda iklim değişikliği birçok şekilde hayatımızı olumsuz olarak etkiliyor. Buzulların erimesi ve deniz seviyesinin yükselmesinin yanı sıra dünya üzerinde milyonlarca yıldır var olmuş olan pek çok canlı türünün de yok olmasına neden oluyor. Bu durum gezegenimizdeki ekolojik dengeleri alt üst ederken dolaylı olarak insan sağlığına da oldukça zarar veriyor. İklim değişikliğinin sayısız etkisine bir yenisinin daha eklenebileceği anlaşıldı. Yapılan araştırmalarda iklim değişikliğinin son 2 yıldır hayatımızı etkisi alan küresel bir salgınla da ilişkisi olabileceği anlaşıldı.

İklim değişikliği pandemiye yol açabilir

Geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırma göre araştırmacılar dünyanın sıcaklığı artmaya devam ettikçe, vahşi hayvanların habitatlarının büyük olasılıkla yoğun insan popülasyonlarının bulunduğu bölgelere taşınacağını ve insanlar için bir sonraki pandemiye yol açabilecek viral bir sıçrama tehlikesinin büyük ölçüde artacağını tahmin ediyorlar. İklim değişikliği ve viral bulaşma arasındaki bu bağlantı, Georgetown Üniversitesi'ndeki bilim insanlarının liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi tarafından gerçekleştirilen "İklim değişikliği türler arası viral bulaşma riskini artırıyor" başlıklı bir makalede ele alındı.

Göç eden canlılar yeni virüslerin ortaya çıkmasına neden olacak

Bilim insanları, çalışmalarında iklim değişikliğinin küresel memeli virüsünü nasıl yeniden ortaya çıkaracağına dair kapsamlı bir değerlendirme yaptılar. Çalışma, türlerin habitatlarını yeni alanlara doğru takip ederken bu sayede türlerin coğrafi değişimlerine odaklandılar. Çalışma, göç edecek canlıların diğer memelilerle ilk kez karşılaştıklarında binlerce virüsü paylaşacaklarını öngörüyor. Araştırmacılar, Paris Anlaşması kapsamında vurgulanan en kötü durum senaryosu olan 2 santigrat derecelik iklim değişikliği nedeniyle 2070 yılına kadar en az 15.000 yeni türler arası viral bulaşmanın meydana geleceğini tahmin ediyor. Memeli türleri arasında yeni karşılaşmaların dünyanın her yerinde meydana gelmesi beklenirken, özellikle bu türlerin zoonotik yayılma yapabilen bulaşıcı hastalıkların çoğuna ev sahipliği yapan ve insan nüfus yoğunluğunun da daha fazla olduğu tropikal Afrika ve Güneydoğu Asya bölgeleri gibi tropik bölgelere doğru yönelmesi bekleniyor. Burada artan canlı nüfusu ve daha önce karşılaşmamış türlerin bir araya gelmesi ile birlikte bu bölgelerde yeni viral hastalıklar meydana gelmesi muhtemel olarak görülüyor.

Daha önce bir araya gelmemiş kombinasyonlar bir araya gelince

Araştırmacılar bu göçlerin, Ebola veya Covid-19 gibi virüslerin yeni yerlerde ortaya çıkması için daha fazla fırsat sağladığını, bunların izlenmesini daha zor hale getirdiğini ve yeni hayvan türlerine meydana gelerek virüslerin hayvan türlerinden insanlara geçişlerini kolaylaştırdığını savunuyorlar. Georgetown Üniversitesi Tıp Merkezi Küresel Sağlık Bilimi ve Güvenliği Merkezi'nde yardımcı araştırma profesörü ve çalışmanın başyazarı olan Colin Carlson, en yakın benzetmenin aslında vahşi yaşam ticaretinde görülen riskler olduğunu dile getiriyor. Pazarlar konusunda oldukça endişeli olduklarını çünkü sağlıksız hayvanları doğal olmayan kombinasyonlarda bir araya getirerek bu adım adım ortaya çıkma süreci için fırsatlar yarattığını belirten Carlson SARS'ın yarasalardan misk kedilerine, ardından misk kedilerinden insanlara sıçraması gibi bir döngünün yaşanabileceğine dair uyarılarda bulunuyor. Ancak değişen iklim koşulları ile birlikte hayvan ticaretinde yaşanan bu durum artık doğada ve önlenemez bir şekilde gerçekleşecek. Hayvan habitatlarının, insan yerleşimleriyle aynı yerlerde orantısız bir şekilde çoğalarak yeni yayılma riski noktaları yaratması oldukça endişe verici olarak görülüyor. Bu süreç, bugün küresel ısınma sebebiyle sıcaklıkların 1,2 derece arttığı dünyamızda halihazırda devam ediyor olabilir. Öte yandan sera gazı emisyonlarını azaltma çabaları bu olayların ortaya çıkmasını engelleyemeyebilir.

Salgınlarda yarasaların önemli

Ek bir önemli bulguya göre, artan sıcaklıkların, yeni viral virüslerin çoğunluğunu oluşturan yarasalar üzerindeki etkisi de incelendi. Yeni gerçekleşecek salgınların ağırlıklı olarak, insanlara bulaşma olasılığı yüksek virüsleri barındırması muhtemel olan yarasalar tarafından yönlendirilebileceği tahmin ediliyor. Çalışmayı gerçekleştiren bilim insanları ısınmanın halihazırda devam etmekte olduğu göz önüne alındığında, türlerin dağılması ve viral evrim için sıcak noktalarda iklim kaynaklı göçlerin halihazırda da gerçekleşebileceğini dile getiriyor. Dünya Sağlık Örgütü, COVID-19 virüsünün muhtemelen hayvandan insana bulaşmadan kaynaklandığını açıklamıştı. Çin ve DSÖ'nün Mart 2021'de yayınladığı ortak bir rapora göre, virüs muhtemelen bir yarasadan başka bir hayvana ve ardından insanlara bulaşmıştı.

En büyük tehlike Asya’da

Öte yandan yarasaların uçabilme yetenekleri onların uzun mesafeler kat etmelerine ve çoğu virüsü paylaşmalarına olanak sağlayabilir. Viral virüslerin ortaya çıkmadaki merkezi rolleri nedeniyle, en büyük etkilerin yarasa çeşitliliğinin yüksek güneydoğu Asya'da olacağı tahmin ediliyor. Yapılan her adımda şaşırdıklarını dile getiren Carlson sonuçları farklı veriler ve farklı varsayımlarla iki kez kontrol etmek için yıllarını harcadıklarını ancak modellerin ve verilerin araştırmayı gerçekleştiren bilim insanlarını her zaman bu sonuçlara götürdüğünü dile getirdi. Bu araştırma yeterince zaman ve bütçe ayrılması durumunda geleceğin nasıl kesin bir şekilde tahmin edilebileceğini de gözler önüne seriyor.

İklim değişikliğine eklenen yeni katman

Yazarlar ayrıca virüsler ev sahibi türler arasında daha önce görülmemiş oranlarda yayılmaya başladığında insan sağlığı üzerindeki etkilerin çarpıcı olabileceğini söylüyorlar. Georgetown Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan çalışmanın başyazarı Gregory Albery, çalışmada kullanılan mekanizmanın, iklim değişikliğinin insan ve hayvan sağlığını nasıl tehdit edeceğine başka bir katman eklediğini vurguladı. Albery ayrıca bu yeni virüslerin ilgili türleri nasıl etkileyeceği tam olarak belli olmasa da birçoğunun yeni koruma risklerine dönüşmesi ve insanlarda yeni salgınların ortaya çıkmasına neden olmasının muhtemel olduğunu dile getirdi.

En büyük risk olarak görülüyor

Yapılan araştırmalara göre iklim değişikliği bir sonraki pandemi için en büyük risk olarak görülüyor. Hatta iklim değişikliği bu anlamda ormansızlaşma, vahşi yaşam ticareti ve endüstriyel tarım gibi daha yüksek profilli sorunlardan bile daha fazla sorun oluşturuyor. Örneğin ormansızlaşma nedeniyle doğal yaşam alanı yok olan canlılar insanların daha çok yaşadığı bölgelere yerleşmek zorunda kalabilir ve bu da daha çok virüsün ortaya çıkmasına sebep olabilir. Yine vahşi yaşam ticaretinde de habitatlarından ayrılan canlılar farklı bir ortamda farklı canlılar ile bir araya geldiklerinde yine yeni virüslerin oluşmasına sebep olabilir. Ancak iklim değişikliği bu süreçlere dolaylı olarak da neden olduğu için bütün bunlardan daha büyük bir tehdit oluşturuyor. Örneğin ormansızlaşma sadece insanların yerleşim faaliyetleri ve çıkan yangınlar sebebiyle değil iklim değişikliği sebebiyle de ortaya çıkıyor. İklim değişikliğinin bu dolaylı etkisi onu diğer risk faktörlerinin önüne geçiriyor. Bilim insanları, çözümün, vahşi yaşam hastalığı gözetimini gerçek zamanlı çevresel değişim çalışmalarıyla eşleştirmek olduğunu söylüyor.

Gelecek salgınları önlemek adına ne yapılmalı?

Örneğin normalde Brezilya’da yaşayan serbest kuyruklu bir yarasa ABD’nin kuzeyine kadar ulaştığında, hangi virüslerin birlikte geldiğini anlamak için bu konudaki çalışmalara yatırım yapılması gerekiyor. Böylelikle bir canlının bir noktadan çok farklı bir noktaya geçişini gerçek zamanlı olarak tespit etmeye çalışmak, bu sürecin daha fazla yayılmaya ve daha fazla salgına yol açmasını önlemenin tek yolu olarak görülüyor. Bu şekilde bir sonraki pandemiyi tahmin etmeye ve önlemeye her zamankinden daha yakın olabiliriz. İnsanlık tarihi boyunca neredeyse her zaman büyük pandemiler beklenmedik bir şekilde meydana geldi ve insanların bu salgınları önlemek için ne yeterince imkanı ne de yeterince bilgisi vardı. Ancak bu tür çalışmalar ile birlikte genlerin bile kontrol altına alındığı günümüzde küresel ölçekte meydana gelebilecek bir salgın da daha başlamadan kontrol altına alınabilir. Ancak bu çözümün sadece bir kısmını oluşturuyor. Zira tespit aşaması gerçekleşse bile sorunun daha zor yarısı üzerinde çalışmaya devam edilmesi gerekiyor.

HABERNEDİYOR.COM | TAYFUR BAL - ÖZEL HABER

Yorumlar (0)