Greenpeace'e doğru yolculuk...

Tarihte bugün... Greenpeace, küçük bir grubun eski bir tekne ile Alaska'nın kuzeyindeki Amchitka'daki nükleer deneme sahasına gitmesi ile 15 Eylül 1971 tarihinde doğdu.

BİLİM-TEKNOLOJİ 15.09.2019, 09:10 16.09.2019, 14:17
Greenpeace'e doğru yolculuk...

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İkinci Dünya Savaşı’nın son zamanlarında, 1945 yılında Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atmıştı. Böylece dünyada nükleer silahlar, askerî amaçla ilk defa kullanılmıştı. Savaşın sona ermesinin ardından Sovyetler Birliği, Fransa, Birleşik Krallık ve Çin Halk Cumhuriyeti tarafından da nükleer silahlar geliştirilmişti. Özellikle ABD ve Sovyetler Birliği’nin silahlanma yarışına girdiği 'Soğuk Savaş' döneminde büyük bir nükleer savaşın gerçekleşme ihtimali zirveye ulaşmıştı.

Dalga Çıkartmayın Komitesi'nden Greenpeace'e...

Dalga Çıkartmayın Komitesi, Alaska'nın kuzeyindeki Amchitka adasında yapılacak nükleer silah denemelerini durdurmak için 1970 yılında kuruldu. Komitenin kurucuları Marie-Jim Bohlen, Dorothy-Irving Stowe, Ben-Dorothy Metcalfe ve Bob Hunter'dı.

Kanadalı ekolojist Bill Darnell tarafından düzenlenen bir toplantının sonunda katılımcılardan biri, iki parmağını havaya kaldırıp "Barış" dedi. Darnell, "Hadi bunu Green Peace yapalım" dedi. İşte o anda yıllar boyunca önemli işlere imza atacak çevre örgütünün ismi doğdu. Jim Bohlen'in oğlu, iki kelimeyi bir yaka butonuna sığdırmakta zorlanınca iki kelimeyi birleştirdi: Greenpeace!

Nükleer silahlanma yarışında sırayı kimseye kaptırmak istemeyen süper güçlerin karşısında artık birileri vardı! Sesini çıkaramayan gezegenin sesi olmak için çabalayan, ufak bir gemiye doluşmuş ve ellerinde pankartlar olan bir grup genç...

O gençler, 15 Eylül 1971'de kiraladıkları kırık dökük bir balıkçı teknesi olan Phyllis Cormack'a Greenpeace bayrağı çekti ve Kanada'nın Vancouver kentinden Alaska'nın kuzeyindeki Amchitka adasına doğru yola çıktı. ABD donanmasının nükleer silah denemelerine son vermeyi hedefliyorlardı. Bu yolculuk, uluslararası bir oluşumun başlangıcıydı.

"Yeşil ve barış için bir yolculuk bu"

Greenpeace kurucularından Irwing Stowe, nükleer silah denemelerini durdurmak için Amchitka adasına yaptıkları yolculuğu, "Yaşam ve barış için bir yolculuk bu." ifadesiyle anlatmıştı. Stowe, bu yolculuğun on yıllar boyunca süreceğini ve dünyayı değiştireceğini bilmiyordu.

Greenpeace'in kurucuları, şiddetsiz doğrudan eylem, bağımsızlık, bilimsellik ve tabiat anaya saygı ilkelerini benimsedi. Bu ilkeler, günümüzde de Greenpeace'in temel ilkeleri haline geldi.

Greenpeace’in amacı nedir?

Çevreci sivil toplum kuruluşu Greenpeace, amacını "Dünya'nın tüm çeşitliliği ile yaşamı besleme gücünü garantiye almak" olarak açıklıyor. Ormanların yok olması, küresel ısınma, ticari balina avcılığı, aşırı avlanma, genetik mühendisliği ve nükleer gibi dünya çapındaki sorunlara odaklanan Greenpeace, amacına ulaşmak için doğrudan eylemler, lobicilik ve araştırmalardan faydalanıyor.

Greenpeace, gezegeni yaşanmaz duruma getiren çevre suçlarını ortaya çıkararak kamuoyu ile paylaşıyor. Bilimsel verilere dayanan kampanyalar yürüten ve şiddet içermeyen eylemler düzenleyen küresel örgütün politik ve ticari menfaatlerden uzak, bağımsız bir yapısı var. Hükümetlerden, siyasi partilerden ve şirketlerden yardım, bağış ve sponsorluk kabul edilmiyor. Faaliyetlerini bireysel destekçilerine ve vakıf yardımlarına güvenerek sürdürüyor.

"Çevre yararına hareket etme" ilkesini benimseyen Greenpeace, canlıların yaşam alanlarını sınırlayan ve geleceklerine tehdit oluşturan her türlü çevre sorunu için çözümler üretiyor, bilinçli müzakereler yürütüyor, yol haritaları hazırlıyor, senaryolar oluşturuyor ve bilimsel raporlar sunuyor. Ayrıca, suçluları ortaya çıkarıyor ve gerekirse basın yoluyla kamuoyu ile paylaşıyorlar.

Başlıca çalışma alanları nelerdir?

  • İklim değişikliğini durdurabilmek amacıyla fosil yakıtların kademeli
  • olarak sonlandırılması,
  • Temiz ve yenilenebilir enerjinin teşvik edilmesi,
  • Okyanusların korunması,
  • Nükleer kirliliğin ve nükleer silahlanmanın durdurulması,
  • Zehirli kimyasalların yok edilmesi,
  • Genleri ile oynanmış organizmaların doğaya bırakılmasının engellenmesi,
  • Savaşların önüne geçilmesi,
  • Küresel ısınmanın durdurulması,
  • Ormanların yok olmasının önlenmesi,
  • Ticari amaçlı balina avının kontrol altına alınması.

Hangi başarıları elde etti?

Greenpeace, dünyada ve Türkiye’de ses getiren birçok eyleme imza attı. İşte bu eylemler sonucunda ulaşılan başarılardan bazıları...

1971: ABD, ilk Greenpeace eyleminin ardından Alaska'nın kuzeyindeki Amchitka Adası'ndaki nükleer silah denemelerini durdurdu.
1975: Fransa, atom bombası denemelerine son verdi.
1982: Kanada'da yapılan eylemlerin ardından Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, yavru fok kürkü ithalatına yasak getirdi.
1989: Birleşmiş Milletler (BM) kararı ile 'okyanuslarda akıntı ağlarıyla avlanma' yasaklandı.

1991: Antarktika koruma altına alındı.
1993: "The SS United States" isimli asbestli geminin Türkiye'de sökülmesi engellendi.
1994: Endüstrileşmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere toksik atık ticaretine yasak getirildi.
1994: Türlerin yok olmasına neden olan ticari balina avcılığının sınırlandırılmasının ardından Antarktika balina sığınağı kuruldu.
1995: İzmir Körfezi’ni kirleten bir deri fabrikası kapatıldı.
1996: Atom bombası denemeleri dünya çapında yasaklandı.

1998: Shell, açık denizdeki petrol platformunun geri dönüşüm için karaya alınmasını kabul etti. Greenpeace, kullanılmayan platformların denize batırılmaması amacıyla 1995 yılından beri kampanya yürütüyordu.
2000: Nükleer Karşıtı Platform ile birlikte yapılan etkinlikler sonucu Türkiye'deki nükleer enerji ihalesi iptal edildi.
2001: Kalıcı organik kirleticilerin (doğada uzun süre bozulmadan kalabilen, uzun mesafeler boyunca taşınan, yağ dokuda birikme özelliği olan ve aynı zamanda çevre ve insan sağlığı üzerinde yüksek risk taşıyan kimyasallar) ortadan kaldırılması için Birleşmiş Milletler Anlaşması imzalandı.
2003: Binlerce ton asbest ve tehlikeli atık içeren Fransız uçak gemisi Clemenceau'nun ve İspanya'dan gelen Novoçerkask adlı geminin Türkiye'ye girmesi önlendi.
2003: Amazon'da yerel Deni halkının yaşadığı bölgede, 18 yıldır devam eden orman katliamı sona erdi.
2004: Greenpeace raporu sonucu Puma, Adidas, Chicco, Nokia gibi küresel markalar, bazı ürünlerindeki tehlikeli kimyasalları kaldıracaklarını bildirdiler.
2004: Coca-Cola, McDonald's ve Algida, hidroflorokarbon (sera gazlarından biri) içeren soğutucularını değiştireceğini duyurdu.
2004: İskenderun Limanı'nda batan MV Ulla gemisinin çıkarılmasına ve atıklarının İspanya'ya gönderilmesine karar verildi.
2005: Elektronik şirketi Motorola ve vücut bakım ürünleri üreten şirketlerden L'Occitane, Melvitacosm ve Alqvimia, toksik maddeleri üretim sürecinden çıkaracağını duyurdu.
2006: İspanya hükümeti, ülkenin çalışmakta olan 8 nükleer santralinin temiz, yenilenebilir enerjilere geçmek için aşamalı olarak kapatılacağını bildirdi. İsveç, Almanya, İtalya ve Belçika'nın ardından İspanya nükleer enerjiyi bırakacağını duyuran 5'inci Avrupa ülkesi oldu.
2007: Yeni Zelanda Hükümeti, planlanan kömür santralini iptal ettiğini açıkladı.
2007: Apple, ürünlerinde en tehlikeli olan kimyasalların kullanımına son verdi.

2008: Nutella markası ile ünlü olan ve büyük miktarda palmiye yağı kullanan firma Ferrero, Endonezya'da palmiye yağı plantasyonu açılması için ağaçların kesilmesine karşı moratoryuma destek verme kararı aldı.
2009: Greenpeace'in en uzun süren kampanyasının ardından Kanada'da "Büyük Ayı Yağmur Ormanı'nı Koruma Anlaşması" devreye girdi.
2009: Almanya, Monsanto'nun genetiği değiştirilmiş mısırının (MON810) yetiştirilmesini yasaklayan 6'ıncı AB ülkesi olacağını duyurdu. MON810, bölgede yetiştirilebilen tek GDO'lu ürün.
2010: Nestlé, Endonezya yağmur ormanlarını yok eden kaynaklardan palmiye yağını satın almayı durdurmak için anlaştı.
2011: H&M, Adidas, Nike ve Puma, ürünlerinin tüm üretim sürecinde tehlikeli kimyasal maddelerin kullanımını durduracağını bildirdi.
2012: Danone, Asia Pulp & Paper’dan kâğıt ve ambalaj ürünleri satın almaya son vereceğini doğrulayan bir açıklamada bulundu.

2012: Güney Kore hükümeti, 'bilimsel' balina avcılığı planlarını durdurdu. Bu karar, küresel balina popülasyonunu koruma çabaları bakımından önemli bir adım oldu.
2013: Volkswagen, iklim hedeflerine uygun faaliyet göstereceğini ve bu hedefleri destekleyeceğini duyurdu. VW, dünyanın en çevre dostu araba şirketi olmaya yönelik sözünü tutacağını ve böylece endüstri çapında örnek teşkil edeceğini bildirdi.
2014: İngiliz giyim markası Burberry, 1 Ocak 2020 yılına kadar zararlı kimyasalların tedarik zincirindeki kullanımını sonlandıracağını açıkladı.

Greenpeace gemileri

Yeni Rainbow Warrior

İlk Rainbow Warrior gemisi, 1985 yılında bombalandı. Yerine geçen Rainbow II, Pasifik'teki nükleer denemelerin durdurulması için destek verdi. Kömür kanallarını bloke eden gemi, 16 Ağustos 2011'de emekliye ayrıldı.

14 Ekim 2011'de göreve başlayan Yeni Rainbow Warrior, birçok endüstriyel gemi kadar hızlı. Gemi ağırlığı, 8 tona kadar olan ekipmanları taşıyabilecek şekilde tasarlandı. Merkezî iletişim sistemine sahip olan gemi, çevre suçlarının işlendiği bölgelerden dünya medyasına canlı yayın yapabiliyor.

Arctic Sunrise

Arctic Sunrise, 1995 yılında Kuzey Denizi'ne demirlemiş 'Brent Spar' petrol platformlarının denize bırakılmasını önleyerek yolculuğuna başladı. Buzkıran olarak tasarlanan gemi, düz tekne altı yapısı ile buzlu denizlerde yol alabiliyor. Tekne kısmı omurgayla çevrelenmeyen gemi, buzullar tarafından parçalanmak yerine onların üzerine çıkarak ilerliyor. 1996 yılının sonunda Greenpeace, gemiyi Antarktika'nın buzul koşullarına hazır duruma getirdi. Antarktika'daki James Ross Adası'nın etrafını dolaşan Arctic Sunrise, adayı kıtaya bağlayan 200 metrelik ince buz tabakası çökmeden önce imkânsız bir yolculuk gerçekleştiren ilk gemi oldu.

Esperanza

Esperenza, 2002 yılının Şubat ayında denize indirildi. Greenpeace'in en büyük gemisi olan Esperenza, yaşlı ormanların korunmasına ilişkin kampanya kapsamındaki çalışmalara destek verdi. Buz kırma statüsünde olan gemi, kutup bölgelerinde çalışabiliyor.

Argus

1977'den İsveç donanması tarafından inşa edilen gemi, hafif materyallerden yapılması ve çift motorlu olması nedeniyle çok hızlı bir gemidir. Greenpeace, 2000 yılında Norveç'te donanma ve balıkçılık için kullanılan gemiyi bünyesine kattı.

Gazeteciler, 2001 yılında Argus'un güvertesinde Kuzey Denizi'ne gitme imkânı sahip oldular. Greenpeace, burada deniz içindeki ilk rüzgâr türbinini kurdu. Rüzgâr türbininin kurulduğu yer, Clyde Petroleum'un petrol çıkarmak için kazı yapmayı düşündüğü yerdi.

Yorumlar (0)