Facebook kişisel verileri kullandığını kabul etmeye başladı

2013 yılında kurulan İngiltere merkezli Cambridge Analytica, Facebook’un veri gizliliği ihlâlinin arka planında bulunan 2014’ten sonra yaklaşık 50 milyon kişinin gizli verilerinden sonuçlar çıkarmakla suçlandı. Firma, Facebook kullanıcılarını segmente etmek, Facebook ile birlikte kullanıcı manipülasyonu yapmak gibi konularla suçlandı. Kullanıcıları manipüle etmek için manipüle etmek istenen konu, sosyal medya kullanıcısının karşısına sıklıkla çıkarılıyor.

Cezayı kabul etti ancak sorulara cevap vermedi

Facebook, cezaya karşı gelmedi ve 500 bin sterlinlik para cezasını kabul etti ancak Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, İngiltere milletvekillerinin veri ihlâli ile ilgili sorularını yanıtlamayı defalarca reddetti.

Bilgi Delegeleri Ofisi (Information Commissioner’s Office-ICO), ilk olarak cezanın temyizi için başvuruda bulundu ancak Facebook temyiz yolunu denemeden cezayı ödemeyi kabul etmiş bulundu.

Kişisel verilerin korunması, demokrasinin korunması

ICO’nun yardımcı delegesi James Dipple-Johnstone, “ ICO’nun en çok önem verdiği konu, İngiliz vatandaşlarının gizli verilerinin çalınması ve bu verilerin sebep olduğu zarara ilişkin risk. Kişisel verilerin korunması ve gizlilik en temel önem temel gereksinimler. Bu sadece kişilerin tekil hakkı değil, aynı zamanda da güçlü bir demokrasiyi korumak için bulunması elzem olan bir konu.” dedi.

Facebook avukatları konunun olağanlığını aktardı

Facebook’un avukatlarından Harry Kinmoth, “Sosyal ağlara yönelik birçok araştırma yöntemleri geliştirildi. Artık mobil uygulama yazılım geliştiricisi olan bir ekip bile bu tür skandallarda etken olabilir.” diyerek bu tür skandalların kendilerinden bağımsız bir şekilde meydana gelebileceğini aktardı.

Trump’ın seçim kampanyası ve Brexit referandumunda da etkin rol oynadı

Veri bilimi danışmanlığı şirketi Cambridge Analytica; benzer niteliklerle, Trump’ın Başkanlık seçilmesi ve Brexit referandumu kampanyalarında da büyük rol oynadı ve sosyal medya kullanıcılarını manipüle etmesiyle o dönemde de suçlandı.

Sosyal medyanın nasıl bir karanlık yüzü olabilir?

Zuckerberg, daha önce de Facebook, Instagram gibi mecrâları kullanarak “açık bir toplum yaratmaya” arzusunun olduğunu Washington Georgetown Üniversitesi’nde akademisyen ve öğrencilerle buluşmasında aktarmıştı.

Açık toplum, Batı-orta Avrupa, Kuzey Amerika ülkelerinde görülen; militarizmin minimize edildiği, bireylerin devlete karşı güçlü konumda olduğu, azınlık ve göçmenlerin baskı altında olmadığı, fikirlerin en üst düzeyde olduğu, yerli ve yabancı yatırımcıların cazibe merkezi olan liberal demokrasiyi özümsemiş toplumu ifade ediyor. " 'Yumuşak güç' olarak adlandırılan savaş yöntemi dijital platformlara mı taşınıyor?" gibi sorular akla geliyor. Facebook, Google gibi dijital medya organları dünyayı yönlendirmeye mi oynuyor? Tüm bu kişisel verilerin ihlâli konuları aslında sosyal medyanın karanlık yüzü olabilir mi? Zuckerberg gibi isimler, dünyayı açık bir toplum haline getirmeyi mi hedefliyor? Bu konu ABD’nin, tüm dünyayı tek tipleştirme, neo-liberal bir denge kurmasına benzetilebilir mi?