Evren tahmin edilenden daha hızlı büyüyor

Evrenin her geçen saniye büyüdüğü bilim dünyası tarafından kabul edilmekte. Ancak bu büyümenin bilim insanlarının tahmin ettiğinden daha hızlı gerçekleştiği ortaya çıktı.

BİLİM-TEKNOLOJİ 27.10.2019, 20:33
Evren tahmin edilenden daha hızlı büyüyor

Monthly Notices of the Royal Astronomical Society’de yayınlanan rapora göre evrenin genişleme hızını gösteren ölçümler bilim insanların daha önce kullandığı standart ölçümlerle örtüşmüyor.

Raporun yazarı ve aynı zamanda bir astrofizikçi olan Chris Fassnacht gerçekleştirdiği bir basın açıklamasında “Kozmolojide bir kriz yatıyor.” İfadesini kullandı. Yılın daha erken dönemlerinde yer alan çalışmalarda da benzer sonuçlara ulaşılmıştı.

Nisan ayındaki çalışmanın da arkasında olan Nobel ödüllü bilim insanı Adam Riess "Bu uyumsuzluk büyüyor ve artık bir tesadüf olarak tanımlaması gerçekten imkansız olan bir noktaya ulaştı” dedi. Riess ayrıca bu keşfin kozmolojide gerçekleşen en heyecan verici gelişmelerden biri olduğunu ifadelerine ekledi.

Bilindiği üzere evren her saniye büyüyor. Bilim insanları bu büyümenin hızını ölçmek için Hubble Sabiti adı verilen bir formülü kullanıyor.

Araştırmacılar büyük patlamadan, yani 13,8 milyar yıl öncesinden kalan ve kozmik mikrodalga arka plan olarak adlandırılan radyasyon ışımaları üzerinde araştırmalar yürüterek evrenin tarihini bir araya getirmeye çalışıyor.

Araştırmacılar kozmik mikrodalga arka plan üzerinde araştırmalar yaparken ışık hızının sabit olmasından dolayı hem geçmişe hem de uzaklığa bakabiliyorlar. Örneğin Güneş’e şu an baktığımızda Güneş’in 8 dakika önceki halini görüyoruz çünkü Güneş’ten gelen bir ışığın Dünya’ya ulaşması 8 dakika sürüyor. Böylelikle araştırmacılar belli bir uzaklıktaki objelere bakarak onların evren oluştuğu sıradaki hallerini görebiliyor.

Bu gözlemlere göre evren oluştuktan sonraki ilk bölümde evren hızlı bir şekilde büyüdü.  Daha sonra bu büyüme evrendeki maddelerin %85’ni oluşturan gizemli bir güç olan kara maddenin etkisi nedeniyle yavaşladı. Ancak son zamanlarda bunun pek de böyle olmadığı anlaşıldı. Riess’in nisan ayındaki çalışması evrenin bilim insanların tahmin ettiğinden %9 daha hızlı büyüdüğünü gösteriyor.

Riess bunun sadece uyuşmayan iki deney olmadığını belirtti. “Temelde iki farklı şeyi ölçüyoruz. Biri, evrenin bugün ne kadar hızlı büyüdüğünü, gördüğümüz gibi ölçüyor. Diğeri, erken evrenin fiziğini ve ne kadar hızlı genişlemesi gerektiğini ölçen bir tahmin. Eğer bu değerler aynı fikirde olmazsa, çok güçlü bir ihtimalle bir şeyleri kaçırdığımız anlamına geliyor.”

Araştırmacılar yeni çalışmalar için Hawaii’de Keck Gözlemevi’nde gelişmiş bir ayna sistemi kullandılar. Bu sistemde gözlem yaparken dünyanın atmosferinden kaynaklanan bozulmalar düzeltilip net görüntüler elde edilebiliyor. Araştırmacılar gözlemlerini kuasar adı verilen yüksek parlaklıktaki üç aktif galaksi sistemi üzerinde yürütüyor. Bilim insanları kusarlar üzerinde yerçekimsel mercekleme adı verilen bir sistem ile çalıştılar. Bu sisteme göre ışık yerçekimsel kuvveti yüksek olan bir cismin yakınından geçerken eğilir ve yön değiştirir. Bu yön değiştirme sayesinde bilim insanları kuasarların geçmişte farklı zamanlardaki hallerini gözlemleyebilirler. Farklı zamanlara ait bu görüntüleri kıyaslayarak da bu ışıkların bize ne kadar sürede geldiğini ölçüp bu süre zarfından evrenin ne kadar büyüdüğünü hesaplayabilirler.

Daha önce yapılan çalışmalara benzer olarak son çalışmada da evrenin daha önce kabul edilen sistemden daha hızlı büyüdüğü anlaşıldı. Araştırmacılar buldukları sonuçları Hubble Uzay Teleskobu’ndan gelen sonuçlarla karşılaştırdı ve sonuçlar birbirini tutuyordu.

Astrofizikçi Sherry Suyu yaptığı basın açıklamasında  “Hubble sabiti ile bulunan erken ve geç evren arasındaki fark, mevcut standart modelimizde eksik olan bir şey olduğu anlamına geliyor. Örneğin, henüz keşfedilmemiş egzotik karanlık enerji, yeni bir görelilik parçacık veya başka yeni bir fizik olabilir." dedi.

Fassnacht araştırmacıların bu yeni teknoloji ile çalışmaya devam edip bilim dünyasının sorularına daha net cevaplar bulabilmelerini umut ettiğini belirterek “Belki de bu bizi evrenin daha eksiksiz bir kozmolojik modeline götürecektir.” dedi.

Yorumlar (0)