Doğa ve sağlığımızı korumak için yeni çözüm: Isıya dayanıklı binalar

Sıcak hava dalgaları sağlığımızdan ekonomiye hayatınızın birçok noktasına etki ediyor. Geçtiğimiz haftalarda Batı Avrupa'da 1700'den fazla kişinin ölümü ile sonuçlanan sıcaklıklar bunun en acı verici örneği olarak gösterilebilir. Öte yandan sıcaklıklar insanların sadece sağlığını değil ekonomik durumlarını da etkiliyor. Ülkelerin büyüme rakamları tarımda yaşanan verimlilik düşüşü ve artan enerji maliyetleri nedeniyle sıcaklığa bağlı olarak sürekli değişiyor. Kendimizi ve dünyayı sıcak hava dalgalarından korumak için yapılabilecek değişikliklerden biri de sıcak hava dalgasına dayanıklı evler inşa etmek. Isıya dayanıklı evler hem sağlığımız için daha iyi ve konforlu bir ortam oluştururken hem de karbon salınımımızı azaltarak net sıfıra yaklaşma anlamında daha büyük adımlar atmamıza yardımcı oluyor. Peki, ısıya dayanıklı evler tam olarak nasıl yapılıyor ve yaşam alanlarımızı sıcak hava dalgalarından korumak için neler yapabiliriz? Merak edilenler haberin ayrıntısında yer alıyor.

BİLİM-TEKNOLOJİ 13.08.2022, 14:49 16.08.2022, 13:30
Doğa ve sağlığımızı korumak için yeni çözüm: Isıya dayanıklı binalar

İklim değişikliği nedeniyle artan sıcaklıklar başta Akdeniz ülkeleri olmak üzere dünyada pek çok bölgeyi etkiliyor. Özellikle son dönemde Batı Avrupa'da etkili olan sıcak hava dalgaları İngiltere, Fransa ve Portekiz'de yaşayan insanlara zor anlar yaşatmıştı. Sadece birkaç gün içerisinde Portekiz ve Fransa'da 1700'den fazla insan bunaltıcı sıcak havalar nedeniyle yaşamını yitirmişti. Öte yandan sıcaklığın tek etkisi insanların sağlığı üzerinde olmuyor. Sıcak havalar tarımda verimi düşürüp enerji kullanımını artırarak büyüme rakamlarına etki ediyor ve bu da ülke ekonomileri üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Bununla birlikte sıcak havalar insanların öğrenme süreçlerinin de etkileyerek gelecekteki kariyerlerini ve dolayısıyla maaşlarını da etkileyebiliyor. Sıcaklığın ekonomik anlamdaki etkileri hakkında daha fazla fikir sahibi olmak için "Son dönemde artan hava sıcaklıkları ekonomiyi nasıl etkiliyor?" haberine göz atabilirsiniz.

İngiltere’deki rekor sıcaklıklar mevcut yapıların ısıya dayanıklı olmadığını gösteriyor

Sıcak havalar söz konusu olduğunda kendimizi sadece güneş altındaki sıcaklıklardan değil yaşamımızın büyük bir bölümünü geçirdiğimiz konutlarda da güvence altına almalıyız. Binalar, yerel iklime göre insanları güvende ve rahat tutmak için tasarlanmıştır: dışarısı soğuk olduğunda sıcak, ıslak olduğunda kuru ve fırtınalı olduğunda korunaklı bir şekilde kalabilirler. Ancak iklim değişirse, binalar yeni koşullarda ihtiyaçlarımıza hizmet etmek için zorluklarla karşılaşabilir. İngiltere'de son haftalarda yaşanan rekor sıcaklıklar mevcut birçok yapının, özellikle de hayatımızın üçte ikisini geçirdiğimiz evlerin, bu göreve uygun olmadığını gösterdi. Sıcak hava, solunum ve kalp hastalıkları ve hatta Alzheimer gibi potansiyel olarak ölümcül durumları daha da kötüleştirebileceğinden, mevcut sağlık sorunları olan yaşlı insanlar, sıcak havalarda en savunmasız kişiler arasında yer alıyor. Yapılan tahminlere göre, Temmuz 2022'nin ortasında yaşanan üç günlük sıcak hava dalgasının bir sonucu olarak İngiltere ve Galler'de 1.000'i aşkın ölümün meydana gelmiş olabileceği belirtiliyor.

Elimizdeki iki seçenek

Bu nedenle dünya üzerindeki pek çok ülke değişen iklim koşulları nedeniyle dünyamız her geçen gün iyice ısınırken insanları güvende tutmak için binalarını yenilemeli. Bu durum iklim değişikliği uzmanlarının adaptasyon dediği şeyin bir parçasını oluşturur. Öte yandan bu yükümlülüğün diğer yarısını ise hafifletme oluşturuyor: sıcaklık artışını en aza indirmek için emisyonları olabildiğince hızlı bir şekilde kesmek. Yani ya iklim değişikliğine bağlı sıcak hava dalgalarının önüne geçmek için sera gazı salınımlarını kesmeliyiz ya da mevcut ve gelecekte meydana gelebilecek olan sıcak hava dalgaları ile daha iyi bir şekilde mücadele etmek için evlerimizi ve binalarımızı bu koşullara göre hazırlamalıyız. Ülkeler, evleri daha güçlü ısı dalgalarına dayanacak şekilde tasarlayarak, her iki ihtiyacı da aynı anda karşılama fırsatına sahip oluyor.

Dönüşümlü binalar hem doğayı hem bizi koruyor

Binaları karbondan arındırmak için bazı çözümleri duymuş olabilirsiniz: artan çatı ve duvar yalıtımı ve enerji verimliliği için çift camlı pencereler ve gaz kazanlarını yenilenebilir elektrikle çalışabilen ısı pompaları gibi alternatiflerle değiştirmek bu çözümler arasında yer alıyor. Bu önlemler aynı zamanda gelecekte sıcak hava dalgaları sırasında insanların güvende kalmasına da yardımcı olacaktır. Daha iyi yalıtım nasıl kışın sıcak havayı içeride tutmaya yarıyorsa aynı şekilde, yazın da bu sıcak havayı dışarıda tutmaya yarar. Güneş ışığını engelleyen panjurlar, fazla ısıyı dışarıda tutarak iç mekan sıcaklıklarını düşürmek için basit bir seçenek olarak kullanılabilir. Güneş ışınlarını daha iyi yansıtmak için çatıların açık bir renge boyanması bile sıcaklığı dışarıda tutmaya yardımcı olur. Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletinde yakın zamanda koyu renkli çatıların tamamen yasaklanması için bir politika üzerinde çalışmalar gerçekleştirildi.

Tam tersi bir şekilde çalışan buzdolabı

Birleşik Krallık'ta yer alan evlerin çoğu gaz kazanlarıyla ısıtılmaktadır ancak burada yer alan evlerin soğutma için eşdeğer bir sistemi yoktur. Isı pompaları bu konuda yardımcı olabilir. Bu makineler esasen tam tersi bir şekilde çalışan buzdolapları gibidir. Bir buzdolabının ısıyı içeriden emdiği ve arka kısmında yer alan bobinler aracılığıyla dağıttığı gibi, bir ısı pompası da kışın sizi sıcak tutmak için dışarıdaki havadan veya topraktan ısıyı emer ve evinizin içine aktarır. İşlem elektrikle çalışır, bu nedenle bütün bu işlemleri gaz yakmaya gerek kalmadan yapar.

Isı pompalarının kullanımı 2021 yılında iki katına çıktı

Isı pompaları, yaz aylarında evinizi soğuk tutmak için radyatörlerden sıcak su yerine soğuk su pompalamalarına izin vererek, ters bir çevrim ile çalışacak şekilde programlanabilir. Ancak bu soğutma sistemi, kurulma aşamasında ısı pompası sistemine dahil edilmelidir zira bir düğmeye basmak kadar basit değildir. Ne yazık ki, birçok hükümet bu konuda çok az rehberlik sunuyor. Evleri enerjiyi daha verimli hale getirmekle görevli bir hükümet kuruluşu olan Energy Saving Trust bile, ısı pompalarına ilişkin kılavuzunda bunların soğutma yeteneğine sahip olduğundan bahsetmeyi ihmal ediyor. İngiltere'de ısı pompalarının kurulum sayısı 2021 yılında neredeyse iki katına çıktı. Sonuç olarak, kamu sübvansiyonlarıyla finanse edilen ve yalnızca ısıtma sağlayabilen yeni ısı pompalarına sahip birçok ev oluştu.

Isınma ve soğuma için daha az enerji

İklim değişikliğine karşı ulusal tepkilerdeki bu öngörü eksikliği endişeleri artırıyor. Binaların yalıtılması, milyonlarca kişinin enerji faturalarının kalıcı olarak düşürülmesine yardımcı olacaktır, ancak birçok hükümet, geçtiğimiz on yılda kaynakların enerji verimliliği önlemlerini yerince desteklemedi. Son zamanlarda, düşük gelirli hanelerin daha enerji verimli hale gelmesi için finansmanı iki katına çıkaracak planlardan vazgeçildi. Bu arada, İngiltere'nin yeni inşa edilen evleri de, eski evlerle aynı zayıf yalıtım sorunlarından musdarip. Evler, daha enerji verimli hale getirildiklerinden ısıtmak veya soğutmak için daha az enerjiye ihtiyaç duydukları için, bu durum yakıt ihtiyacını azaltmaya ve hatta belki de ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir. Bu teknolojiler daha iyi havalandırma yolları ile konforlu iç ortam sıcaklıklarını ve hava kalitesini koruyabilirlerse, başka bir salgın olması durumunda evden çalışan veya okuyan insanlara daha iyi uyum fırsatı sağlayabilirler.

Devlet ve özel sektör daha iyi koordine olmalı

Öte yandan eğer teknoloji, şebekeye fazla enerjiyi besleyen çatı güneş panellerinden oluşan dağınık bir yenilenebilir enerji ağı tarafından destekleniyorsa, toplum enerji fiyatlarındaki gelecekteki artışlara karşı daha dirençli olacaktır. Bu eylemler iklim değişikliğiyle mücadele için sahip olabileceği faydaların ötesinde, sadece modern yaşamın gerçekliğini yansıtıyorlar. Çözümler basit, ancak bunları uygulamak karmaşık olabilir bu nedenle tüm ülkeler binalarda yaşanacak bu dönüşümleri daha etkin bir şekilde koordine etmeli. Emisyonları net sıfıra indirmek için hem kamu hem de özel sektöre çok para harcanacak. Ülkeler aynı anda artan sıcaklıklara uyum sağlamayı planlamadıkça, daha konforlu, dayanıklı ve yaşanabilir evler için fırsatlar yok olabilir.

Yorumlar (0)