Deprem bölgesindeki incelemelerden yok artık dedirten rapor! 

Dokuz Eylül Üniversitesi’nde görevli bilim insanları deprem bölgesinde çöken binalara yönelik gerçekleri yayınladıkları raporla gözler önüne serdi. Bilim insanları hazırladıkları raporda "hasarlı ve göçen binalar genellikle deprem yükleri altında sıvılaşabilen zemin üzerinde yer almakta ve temel sistemlerinde yetersizlik bulunmaktadır" ifadelerine yer verdi. İşte raporun detayları…

BİLİM-TEKNOLOJİ 04.03.2023, 10:08 Hanife
Deprem bölgesindeki incelemelerden yok artık dedirten rapor! 

Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlere yönelik yeni bir deprem raporu yayımlayan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), raporun DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği ve Jeoloji Mühendisliği bölümleri ile Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEÜ-DAUM) bilim insanları tarafından hazırlandığını belirtti. Rapor, üniversitenin web sitesinden de yayımladı.

"İşçilik son derece yetersiz"

Depremlere ait saha gözlemleri, sismolojik ve jeodezik veriler ile oluşan bina hasarlarına ilişkin bulgu ve değerlendirmelere yer aldığı 72 sayfalık raporda, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Gaziantep'te yaklaşık 9 bin binada inceleme yaptığına işaret edilerek şu ifadelere yer verildi:

"Hasarlı ve göçen binalar genellikle deprem yükleri altında sıvılaşabilen zemin üzerinde yer almakta ve temel sistemlerinde yetersizlik bulunmaktadır. Bu binalarda beton ve donatı malzeme kalitesi ile işçilik son derece yetersizdir” 



“Yumuşak kat” düzensizliği

“Hasarlı ve göçen çoğu binanın zemin katında çeşitli dükkanlar yer almakta olup, yumuşak kat düzensizliği bulunmaktadır. Hasarlı ve göçen bazı binalarda çekme kat bulunması nedeni ile rijitlik düzensizliği bulunmaktadır. Kolon kiriş birleşim bölgelerinde etriye sıklaştırması yapılmamış binalarda hasarın bu bölgede yoğunlaştığı ve yapının ağır hasar almasına neden olduğu hatta çoğu zaman yapının tamamen göçmesine neden olduğu görülmüştür." 



Deprem riskinin yüksek olduğu bölgeler

Deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edilen, beton ve donatı kalitesinin yeterli olduğu binalarda önemli hasar oluşmadığına dikkat çekilen raporda şu değerlendirmelere yer verildi:

"Coulomb gerilimin diyagramının kırmızı renkli bölgelerine karşılık gelen kuzeybatıda Sivas ve çevresi, kuzeydoğuda Malatya ve çevresi, güneydoğuda Gaziantep'in güneyi ve Suriye, güneybatıda Hatay ve çevresi, batıda ise Aksaray'a kadar gerilim artımının olması nedeniyle deprem riskinin yüksek olduğu söylenebilir." 


“Katkı sağlayacağına inanıyoruz”

Ekiplerin elde ettikleri bulgular doğrultusunda ilgili kişi ve kurumlara rehberlik edeceğini düşündükleri bir rapor oluşturduklarını, yapılan tespitlerin orta ve uzun vadede Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli'ne referans sağlayacağına inandıklarını dile getiren DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, şu ifadelere yer verdi:

"Muhterem Cumhurbaşkanı'mızın önderliğinde ülke çapında başlatılan çalışmaların, daha güvenli kentlerin ve yapıların oluşmasına vesile olacağına inanıyoruz. Bu noktada raporumuzun deprem ve afete hazırlık politikalarıyla ilgili çalışmalara katkı sağlayacağına inanıyoruz." 

Yorumlar (0)