Bilim insanları, arılara saniyeler içinde Kovid-19'u koklamayı öğretti
Hollanda’da bilim insanları, 150’den fazla arı üzerinde yaptıkları bir çalışma sonrası arılara Kovid-19'u koklamalarına yönelik bir eğitim verdi.
Wageningen Üniversitesi'ndeki bilim insanlarının, biyo-veteriner araştırma laboratuvarındaki çalışmaları kapsamında 150'den fazla arı üzerinde ‘Pavlov’un Köpeği’ yöntemi uygulandı.
Kovid-19’u koklamayı öğrettiler
Laboratuvardaki çalışmalarda, Pavlov’un Köpeği yöntemi ile arılara, enfekte olmuş vizonlar koklatılırken arılara, koklama işleminden sonra şekerli su verildi. Virüsü koklamalarının ardından dillerini dışarı çıkararak şekerli su beklediklerini belli eden arılar, kokladıkları bölgede Kovid-19 virüsü olduğu haberini verdi.
150’den fazla arıyla yapılan bu çalışmayla arıların, eğitimle birlikte Kovid-19’u koku yoluyla tespit etmeleri sağlandı. Saniyeler içinde virüsü tespit ettikleri belirlenen arılar, virüsün kokusunu aldıkları zaman dillerini dışarı çıkardığı, almadıkları durumda ise normal olduklarını bildirdi.
Daha önce köpekler de eğitilmişti
Kovid-19’u koku duyusu aracılığıyla tespit edebilen ilk canlı arılar olmamakla birlikte bilim insanları, daha önce de köpeklerin, Kovid-19 pozitif örneğini %94 oranında tespit ettiği duyurulmuştu.
Bilim insanları, Kovid-19’u, hayvanların tespit etmesinin sebebinin, virüs sebebiyle metabolik değişikliklerin yaşanması, enfekte olan bireyin, enfekte olmayan kişiye göre daha farklı bir şekilde kokması olarak açıklanmıştı.
Araştırmaya ilişkin yaptığı açıklamada Veteriner nöroloğu Holger Volk, "Hayvanların PCR testinin yerini alabileceklerini hiç kimse söylemiyor, fakat çok umut verici olabilirler" ifadelerini kullandı.
Pavlov’un Köpeği yöntemi nedir?
Psikolojideki en çok bilinen deneylerden biri olan Pavlov'un Köpeği deneyi kapsamında, Nobel ödüllü I. Pavlov, çıkardığı bir ses sonrası köpeklere mama verdi. Bir süre bunu yapmaya devam eden Pavlov, ardından yalnızca sesi duyduklarında köpeklerin salya akıttığını fark etti.
Pavlovcu şartlandırma olarak da adlandırılan bu yöntemin ardından, klasik şartlandırma olarak isimlendirilen farklı bir öğrenme biçimi daha keşfedildi. Bu tarz öğrenme biçiminin, çevrelerine uyum sağlamak için birçok organizmada gözlemlendiği aktarıldı.
